top of page
  • Kasım ŞEN

KURUMSAL

Çocukluğumda sobalı bir evde yaşamıştık. O yıllarda apartman daireleri hariç kaloriferli evler çok fazla değildi. Eskiden kışlar erken gelir ve sert geçerdi. Eylül ayı sonunda ya da Ekim ayı başında sobalar kurulmaya başlanırdı. Genelde Mayıs ayı ortasına kadar da sobalar kaldırılmazdı. Her ne kadar üstünde kestane pişirmek gibi nostaljik zevkleri olsa da sobayı yakmak, külünü temizlemek ve kömür taşımak kolay işler değildi. Cefası, sefasından fazlaydı.


“Temizlenmeyen soba borularını, kurum sarar!”


Bahar aylarında sobalar ve boruları temizlenip, bir sonraki kış için korunaklı bir yere kaldırılırdı. Sert geçen kışlarda kışın ortasında bile sobayı ve borularını temizlemek gerekirdi. Borular temizlenmediği zaman dumanı çekmez ve ısı verimi düşerdi. Boruların içinde biriken simsiyah is yığınına “kurum” denilirdi. Borunun içinde bazen 1-2 cm kalınlığında kurum birikirdi.


Boruları temizlemek pis ve zor bir işti. Bazen tel fırça ile bazen de bir sopanın ucuna bağlanan bez parçası ile sürterek temizlenirdi. Borular temizlenmezse, dumanın isi zift şeklinde duvara sızardı. Bu nedenle borular temizlenmeden kaldırılmazdı.


“Kurumsala kiralık, kurumsal olmayana satılık!”


Bazı kiralık işyerlerinde “Kurumsala Kiralık” yazar.


Gerçekten kurumsallık bu kadar önemli midir?


Üniversiteden mezun olduktan sonra bir büyüğümüz bana “Aman kurumsal yerde çalış, maaşın ve çalışma saatin belli olur, sıkıntı yaşamazsın!” diye öğüt vermişti. Onun bu öğüdünü o günlerde pek dikkate almasam da sonradan, belki de farkına varmadan, ya da kaderin bir cilvesi olacak ki, hep büyük organizasyonlarda ve kurumsal firmalarda çalıştım. Özellikle tercih ettiğim bir durum değildi ama sanırım kurumsal firmalarda çalışmaya yatkın bir yapım var.


Kurumsal firmalar; süreçlerin oturduğu, işleyen bir sistemin olduğu, sorumlulukların belirli olduğu, yazılı talimatların aktif kullanıldığı, kimin ne iş yapacağının ve ne işleri yapmayacağının açık biçimde tanımlandığı yerler olarak açıklanabilir. Kurumsal firmaların çalışan sayısı genelde birkaç bin kişiden oluşur. Departmanlar arası iletişim resmîdir ve belli kurallara tabidir.


“Kurumsal firmalardaki sistemlerin borularını kurum kaplayabilir!


Kurumsal firmalar bu kadar yüksek niteliklerine ve işleyişlerine rağmen zaman içinde hantallaşır ve iş üretemez hale gelebilir. Süreçlerin işletilmesi için tanımlanan sistemler bir süre sonra tıkanabilir. İşler bu sistemler nedeniyle ya gerçekleştirilemez ya da gerçekleştirilmesi uzun zaman alabilir. Kurumsal firmalarda işleyişi tıkayan kişiler veya bölümler olabilir. Bunların tespit edilmesi ise hiç de kolay değildir.


Tıkanan sistemleri temizlemek için cesur ve kararlı bir iradeye ihtiyaç vardır. Bazen keskin kararlar alınmalıdır. Hatta sistem baştan sona yenilenmelidir. Tıkanıklık birkaç birimden ve /veya kişiden kaynaklanıyorsa pansuman çözümler yerine radikal yaklaşımla çözüm aranmalıdır. Kişileri değiştirmek her zaman tıkanıklığı gidermeyebilir. Sürecin tamamı ele alınmalıdır; çünkü işleyişteki aksaklıklar süreçlerin hatalı veya eksik tanımlanmasından kaynaklanabilir.


“Temizlenmek için bazen kirlenmeniz gerekir!..”


Kurumsal firmalarda temizlik işi zordur, dirençlidir. Tıkanan her noktada, temizliğe karşı çıkan kişiler ve “güçlü?” mekanizmalar bulunur. Kurumsal firmalardaki borular, o kadar çok kurum bağlar ki her yerinden artık zift akmaya başlar. Bu durumda temizlik yapmak için kirlenmeniz, işin içine dalmanız gerekir. Eğer temizlik olmazsa zaman içerisinde tüm şirketi duman sarar ve firma tıpkı karbonmonoksit zehirlenmelerinde olduğu gibi tatlı bir uykuya dalıp ölüp gider.


“Kurumsallık rüyasına dalmadan önce sistemlerinizi belli dönemlerde temizlemeyi ihmal etmeyin.”


Konu ile ilgili fikirlerinizi, yorum ve geri bildirimlerinizi bekliyoruz….




bottom of page