top of page
  • Kasım ŞEN

GİTMEK Mİ ZOR, KALMAK MI ZOR?

Türk sanat müziğinin benim de çok beğendiğim bir şarkısının sözleridir:


“Gitmek mi zor?

Kalmak mı zor?

O sabahı sen bana sor

Ayrılığı sen bana sor”


Özellikle Zeki Müren yorumu oldukça güzeldir. (*). Sözleri pek anlamlıdır. Her ne kadar iki sevgilinin ayrılığını dile getirmiş olsa da genel olarak tüm ayrılıklar için geçerlidir. Benzer ayrılıkları iş hayatında da yaşıyoruz. Elbette sevdiklerimizle yaşadığımız ayrılıklar gibi derinden etkilemese de nihayetinde bir yeri terk etme, uzaklaşma, bırakıp gitme olduğu için başka türlü de etkileri olabiliyor.


Günümüzde, iş hayatında duygusal olmanın gerekli olmadığı, ayrılıklara da profesyonel yaklaşılması öneriliyor. Aslında haklı bir görüştür. Karşılıklı anlaşmaya/sözleşmeye ve alışverişe dayalı bir akit olması nedeniyle duygusal yaklaşmak anlamsız görülebilir. Ancak insani erdemlerimiz nedeniyle bulunulan mekanla veya işyerleri ile duygusal bağ kurmamız da garip bir durum değildir.


Şirketlerden çalışanların neden ayrıldığına veya ayrılmak istediğine dair pek çok araştırma yapılmıştır. Ücret politikası, terfi şartları, gelişim imkanları, yan hizmetler, eğitim ve çalışma ortamı gibi pek çok kriter bunun nedeni olabiliyor. Ancak ayrılıklar sadece tek bir nedene bağlanamaz, birkaç sebebin oluşması gerekiyor.


Her şeyin mükemmel olduğu, tüm çalışanların üst seviyede memnun kaldığı işyeri bir ütopya olarak karşımıza çıkıyor. Her şirketin bir diğerine göre artıları ve eksileri vardır. Bir işyerinde iyi olan bir şey, başka bir işyerinde yetersiz olabilir. İşyerinden büyük beklentiler nedeniyle ayrılanlar genelde hüsrana uğrar, o bardak hiçbir yerde ne tam olarak dolacaktır, ne de bomboş olacaktır.


İşyeri değiştirmek alınması çok zor bir karardır. Gitmek mi yoksa kalmak mı daha doğru olacaktır? Bazen bunun cevabı çok kolay olabilir. Çalışma şartları dayanılmaz hale gelince ayrılık kararı almak çok kolaydır. Ancak yine de ayrılık kararı sonrası oluşacak belirsizlikler insanı ürkütecektir. Hatalı bir kararın bazen geri dönüşü olamayacaktır. Pişmanlık duyulsa da artık çok geçtir, geri dönülemez.


“Kararlılık” bu konuda yapılması gereken en doğru şeydir. Gelgitler yaşamak yerine bir karar alıp, ilerlemek en doğrusudur. Gitmeye karar verince fazla düşünülmemelidir, ayrılmak en iyisi olacaktır. Ayrılık sonrası yaşanılacak zorluklar, duygusal depresyonlar ve belirsizlikler zaman içinde etkisini hafifletecektir. Ancak yine de hafızalarda kalan hatıralar hüzünlendirecektir.


O halde şarkımızın sözlerine devam edelim:


Sormamışsın hiç kimseden

Pek üzgünmüşsün giderken

Aramış durmuşsun beni

Kimseye belli etmeden.



Konu ile ilgili fikirlerinizi, yorum ve geri bildirimlerinizi bekliyoruz….




bottom of page